Zamanın Geri Alamadıkları
Hayat, bir okçu gibi elimize yay verir; o yaydan çıkacak okların hedefini ise bizim seçimlerimiz belirler. Yaydan çıkan ok bir kez salındığında, geri dönme şansı yoktur. Aynı şekilde ağızdan çıkan sözler, kaçırılmış fırsatlar ve geride bıraktığımız zaman da bir daha asla geri getirilemez. Bu yüzden her adımda, her sözde ve her kararda bir bilgelikle hareket etmek gerekir.
Bazen öfkeyle, bazen de düşüncesizlikle ağzımızdan çıkan sözler, yaydan fırlayan kontrolsüz bir ok gibi birilerini yaralayabilir. Dil yarası, fiziksel bir yaranın aksine gözle görülmez; ancak izi, kalplerde ve zihinlerde derin bir boşluk bırakır. Kimi zaman bir söz, bir ömrü iyileştirirken, kimi zaman da bir hayatı zindana çevirebilir. İnsan olmanın en hassas sınavı, işte bu noktada başlar: Söylemeden önce düşünmek, konuşurken ölçülü olmak. Çünkü bir söz sarf edildiğinde, tıpkı bir okun havadaki süzülüşü gibi, ne kadar pişman olsak da onu geri döndürmek imkânsızdır.
Kaçırılmış fırsatlar da böyledir. Önümüze çıkan bazı yollar, hayatın bize sunduğu en değerli armağanlardır. Ancak bazen tereddütlerimiz, korkularımız ya da zamanı geldiğinde adım atamamak, o fırsatları kaybetmemize neden olur. Kaçırılan bir tren gibi, bir fırsat da bir kez gidince bir daha aynı şekilde dönmez. Geriye sadece "keşke"ler kalır. İnsanın en ağır yükü, zamanında cesaret edip değerlendiremediği anların pişmanlığıdır. Belki de bu yüzden derler ya, "Hayat, cesurların yanındadır." Çünkü cesaret, fırsatların farkına varmakla başlar, harekete geçmekle taçlanır.
Ve zaman… Hayatın en adil ama en acımasız kavramı. Ne zenginin parasına bakar ne fakirin duasına. Geçip gider, durmaz, beklemez. Öyle ki bir an gelir, ne kadar istesen de o anı geri getiremezsin. Zaman, su gibi akıp giderken bazen farkında bile olmadan bize sunulan değerli anları harcarız. Oysa her geçen saniye, bir daha yaşanmayacak bir hazine gibidir. Gençlik elden gider, sevdiklerimiz yanımızdan eksilir, dün söylediklerimiz bugün etkisini kaybeder. Bu yüzden zamanın kıymetini bilmek, onu doğru ve dolu dolu yaşamak zorundayız. Çünkü hayatın en büyük öğretisi şudur: "Geçmişe dönüp baktığında, keşke yerine iyi ki demek en büyük kazançtır."
Yaydan çıkan ok, ağızdan çıkan söz, kaçırılan fırsat ve geçen zaman… Hepsi, hayatın bize öğrettiği en önemli derslerden biridir. Bir sözü söylemeden önce, yüreğimizi dinlemek zorundayız. Bir fırsat geldiğinde, korkmadan harekete geçmeliyiz. Zamanı boşa harcamak yerine onu anılarla, sevgiyle ve değerli anlarla doldurmalıyız. Çünkü hayat bize geri dönüşü olmayan tek bir yol sunar ve bu yolda her karar, her hareket ve her kelime bir iz bırakır.
Bugün, bu an, elimizdeki en değerli fırsattır. Yarına bırakmak yerine, pişman olmamak için şimdi harekete geçmek gerekir. Geri dönmeyenlere inat, her nefesi anlamlı kılmak için…
Yorumlar
Yorum Gönder