AYRIMCILIK
Toplum olarak, ne zaman bu kadar ayrımcı hale geldik? Farklı dini inançlara sahip olanları ötekileştirmeye, bizim gibi düşünmeyenleri kötü insan olarak etiketlemeye nasıl cüret ettik? Sadece farklı fikirler ve düşünce pratikleri nedeniyle bir dedikodu ağı kurup, o kişilere her türlü kötü sıfatı yakıştırırken bundan nasıl böylesine keyif alır olduk? Ne yazık ki, başkalarının politik ya da ideolojik tercihlerini anlamak ve saygı duymak yerine, onları bu tercihler üzerinden değerlendirmek bir alışkanlık haline geldi.
Farklı politik düşüncelere sahip insanlarla arkadaşlık yapmak ya da onlarla profesyonel ilişkiler kurmak, her zaman aynı ideolojiyi paylaştığımız anlamına gelmez. Fakat toplum, bu farklılıkları köprü kurmak için bir fırsat olarak görmek yerine, çatışma aracı haline getirmeye başladı. Kişisel ve profesyonel ilişkilerdeki bu anlayışsızlık, insanların birbirlerini yanlış anlamasına ve gereksiz kutuplaşmalara neden oluyor. Bu yüzden artık bu tür durumlara açıklama yapma ihtiyacı hissetmiyorum. Zira, insan ilişkilerinde dostluğu, arkadaşlığı, insan olmanın değerini bilmeyen kişiler, doğal olarak hayatımdan ayıklanıyor.
Benim bakış açıma göre, bu süreç bir nevi arınma ve kendini bulma süreci. Çürük elmaların dökülmesi gibi, gerçek dostlukların ve anlamlı ilişkilerin gün yüzüne çıkmasını sağlıyor. Hayat, bize değer vermeyen ya da saygı duymayan kişilerle vakit kaybetmek için fazla kısa. Bu nedenle, öncelikle insanlık onuruna, samimiyete ve dürüstlüğe değer veren kişilerle ilişki kurmak en sağlıklısıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder