Çiçeği Büyütmek Sulamaktan İbaret Değil


Bazen bir noktaya geliyorsun ve "Artık yeter" diyorsun. Elinden geleni yapmışsın, vicdanını rahatlatacak kadar çabalamışsın. Sonra kenara çekilip izliyorsun, çünkü artık daha fazlası senin elinde değil. Dost, vefayı bilmemiş; yar, sevgiyi anlamamış… Eskiden olsa belki dert ederdin, ama artık değil. Çünkü bir noktada anlıyorsun ki, herkes kendi seçtiği ihtimallerde yaşar.


Hayat böyle işte. İnsan, kendini anlatmaya çalışmaktan yorgun düştüğünde, sessizliği seçiyor. Çünkü anlattıkların, anlaşılamadığı yerde boşa düşüyor. Tıpkı bir çiçeği sulamak gibi… Su verirsin, ama toprak verimli değilse, güneşi sevmezse ya da rüzgârdan korunmazsa o çiçek yeşermez. Çiçeği büyütmek, yalnızca sulamaktan ibaret değildir. Ona emek vermek, zaman ayırmak, köklerini sağlamlaştırmak gerekir. Ama bunu anlamayan birine neyi anlatabilirsin ki?


Ben artık kimseye çiçeğin neden solduğunu anlatmaya çalışmıyorum. Çünkü bazen, ne kadar sulasan da insanlar o çiçeği büyütmeye değer görmüyor. Seni dinler gibi yapıyorlar ama anlamıyorlar. Vefayı bilmeyen bir dosta, sevgiyi bilmeyen bir yâre laf anlatmak, duvara su dökmekten farksız. O yüzden, herkes seçtiği ihtimallerde kalsın. Herkes kendi bahçesinin sorumluluğunu alsın.


Ama bir dileğim var. İnsanlar bir gün, çiçeği büyütmenin yalnızca su vermek olmadığını anlasın. O çiçeğin köklerine dokunmayı, rüzgârdan korumayı, yapraklarını özenle temizlemeyi öğrensinler. Sevginin yalnızca "sevmek" demek olmadığını, vefanın bir kelimeden ibaret olmadığını fark etsinler. Çünkü hayat, sadece almak değil; vermek, korumak, yaşatmak.


Bana gelince, ben artık vicdanım rahat bir şekilde kenarda oturuyorum. Elimden geleni yaptım ve yapabileceğim her şeyin ötesine geçtim. Geriye sadece huzurla beklemek kalıyor. İnsanlara bir gün gerçeği görmelerini dileyerek. Çünkü sevgi, bir çiçeği sulamak değil; onu hayata bağlayan her şeye emek vermektir.


İşte böyle. Eğer anlarsanız, hayat daha güzel olacak. Eğer anlamazsanız… o da sizin tercihiniz. Herkes kendi ihtimallerinde yaşasın. Benim bahçem ise, artık sadece hak edenlerin adımlarına açık.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar