"Bir Fincan Kahve Kadar Yakın, Bir Hayal Kadar Uzak"





Bazı karşılaşmalar hayalde kalıyor. Masanın karşısında oturduğunu düşünmek yetiyor bazen. Elimde bir fincan kahve... Belki alır, belki almazsın. İçer misin, dokunur musun, ya da yalnızca önünde durmasına izin mi verirsin, bilmiyorum. Ama işte, göz göze gelmek bile bir ihtimalde saklı kalıyor artık.


Bir ara, “Ellerime dokunurdun belki” diye düşündüm. Sonra sustum. Çünkü bu, sadece bir hayalin kenarında duran bir dilek gibi kaldı. Sarılmak, kahkahalarla konuşmak, uzun uzun susmak… Bunlar, yalnızca kafamdaki bir senaryo.


Kabul ediyorum, bu dünyada herkes sevdiği insanla bir fincan kahve içme şansı bulamıyor. Hayatında bir "olmadı" ya da bir "keşke" taşımayan yoktur. Ve bazen, masadaki boş fincan, yaşananları ya da yaşanamayanları kelimelerden daha iyi anlatır. Ama inanıyorum ki, her yeni gün, hayatın içine başka bir kahve kokusu getirir. Ve belki bir gün, o koku umut da getirir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar