Samimiyetin Kıyısında 


Ne ölümün ağırlığı çöküyor omuzlarımıza,

Ne hayatın hafifliği sarıyor ruhumuzu.

İkisi arasında asılı kalmış gibiyiz.


Bir yerlerde sorular soruluyor,

"Nasılsın?"

Ama kimsenin cevabı merak ettiği yok.

İyiyim diyoruz,

O sahte tebessümü giyinip geçiyoruz hayatın yanından.

Peki ya gerçekten "iyi" miyiz?

Belki de en büyük samimiyetsizlik,

Kendimize söylediğimiz yalanlarda saklı.


Oysa ölüm, kaçınılmaz bir misafir gibi beklerken kapının ardında,

Hayat bize her anı sunuyor,

Bir şans daha, bir umut daha, bir gülüş daha…

Ama biz, o "aralıkta" kaybolmuşuz.

Ne tamamen hissedebiliyoruz sevinci,

Ne de yası gönlümüzce yaşayabiliyoruz.


Belki de mesele,

Hayatı ve ölümü aynı masada oturtup

Onlarla gerçek bir sohbet başlatmak.

O zaman ne hüznü büyütürüz gözümüzde,

Ne de neşeyi küçümseriz.

O zaman "iyiyim" dediğimizde,

Gerçekten inanırız buna.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar