Olgunluk mu yorgunluk mu?
Hayat, bir öğretmen gibi, zamanı geldikçe insanın karşısına dersler çıkarır. Bazen acıyla, bazen de farkındalıkla... Yaş aldıkça anlarız ki:
Susmak, her zaman sessiz kalmak değil, gereksiz savaşlardan geri çekilmektir.
Kafaya takmamak, umursamazlık değil, hayatın akışını kabullenmektir.
Bazı insanları düzeltmeye çalışmamak ise vazgeçiş değil, onların yükünden özgürleşmektir.
Bu noktada karşımıza iki kelime çıkar: Olgunluk ve yorgunluk.
Olgunluk, deneyimlerin ışığında kazandığımız o derin bilgelik...
Yorgunluk ise hayal kırıklıklarıyla yorulan kalbin sızısı.
Ama belki de ikisi aynı yoldan gelir. İnsan, yorgun düştükçe olgunlaşır; olgunlaştıkça da yorgunluğunu hafifletir. Sonunda, neyin daha değerli olduğunu öğrenir: Kendi huzurunun…
Yorumlar
Yorum Gönder