Fazla Verici Olmak: Kendini Kaybetmeden Yardım Etmek
Biliyor musun, fazla verici olmak dışarıdan bakıldığında çok olumlu bir özellik gibi görünebilir. İnsanlar seni seviyor, takdir ediyor; ama bir de madalyonun öteki yüzü var. Kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakıp sürekli başkalarını mutlu etmeye çalışmak, bir süre sonra seni yorar, hatta tüketir. Bir noktadan sonra “Ben neredeyim?” diye sormaya başlarsın.
Bu tür bir davranış, genelde başkalarının onayını kazanma ihtiyacıyla, “Hayır” diyememe sorunuyla ya da sınır koymada zorlanmakla ilişkilidir. Tabii ki yardım etmek güzel bir şey, ama ya bu yardım seni mutsuz ediyorsa? İşte o zaman bir durup düşünmek gerek. Çünkü başkalarına destek olurken kendi mutluluğunu feda etmek, uzun vadede kimseye iyi gelmez.
Peki, bunun önüne nasıl geçebilirsin? İlk adım, kendi sınırlarını belirlemek. Ne kadar verebileceğini, nerede durman gerektiğini bilmek çok önemli. Unutma, her “Hayır” dediğinde aslında kendine “Evet” diyorsun. Bu, bencillik değil. Tam tersine, sağlıklı bir ilişki kurmanın temel taşlarından biri. Kendi ihtiyaçlarına değer verdiğinde, başkalarına sunduğun destek de daha anlamlı ve dengeli hale gelir.
Bazen insanlar “Hayır” demekten korkar. “Ya kırılırlarsa?” ya da “Beni sevmekten vazgeçerler mi?” gibi düşünceler zihni kemirir. Ama gerçek şu ki, seni gerçekten önemseyen insanlar, sınırlarına da saygı duyarlar. Bu yüzden kendine şu soruyu sor: Hayatımda sürekli başkalarını mutlu etmeye çalışırken, ben ne kadar mutluyum?
Eğer bu durumla baş etmekte zorlanıyorsan, bir uzmandan destek almak harika bir fikir olabilir. Çünkü bazen, farkında olmadan kendimizi sabote eden bir döngüye gireriz. Profesyonel bir rehberlik, bu döngüyü kırmana ve daha sağlıklı ilişkiler kurmana yardımcı olabilir.
Sonuçta, sevdiklerin için en iyisini yapmak istiyorsan, önce kendine iyi bakmalısın. Çünkü içindeki huzur ve mutluluk, başkalarına verdiğin değeri ve enerjiyi de artırır. Unutma, dolu bir bardaktan taşırabilirsin, ama boş bir bardaktan değil.
Yorumlar
Yorum Gönder