2024 Aralık: İyisiyle, Kötüsüyle, Bir Yılın Finali


Ah, 2024! Bitiyormuşsun da haberimiz yokmuş. Aralık ayına geldik, yani yılın son durağına. Şimdi herkes oturmuş, sanki yıl boyunca muhteşem şeyler yaşamışız gibi nostaljik takılmaya başlamış. “Ne yıldı ama!” diyenler var, “Bir daha böyle yıl görmeyelim” diye dua edenler de. Ama hadi kabul edelim, 2024 de diğer yıllar gibiydi: biraz trajikomik, biraz kaotik.


Ocak’tan Aralık’a Hızlı Bir Tur

Hadi gelin, yılın başından bugüne kadar neler yaşadığımızı hatırlayalım. Ocak’ta "Bu yıl çok farklı olacak" diye ajandalar aldık, spor salonu üyelikleri yaptık. Şubat’ta o ajandayı rafa kaldırıp "Yaz gelsin, o zaman başlarım" dedik. Mart’ta hayatımızın karmasını çözmeye çalıştık ama kimse çözümü yazmamış. Nisan’da bahar dedik, çiçekler açtı; biz açamadık.


Yaz geldi, tatil planları yapıldı. Ama tabii bütçe “Planı sen yap, ben başka bir şey yaparım” dedi. Sonbaharda “Hayat çok hızlı geçiyor, her anı değerlendirmeliyiz” dedik, sonra Netflix karşısında üç gün kaybolduk. Ve işte geldik Aralık’a!


Aralık Ayının Duygusal Yükü

Aralık, yılın final sahnesi. Hani bir dizinin sezon finali gibi, hem her şeyi çözmek istiyorsun hem de hiçbir şey çözülmüyor. İnsan düşünüyor: “Bu yıl ne öğrendim?” Cevap genelde “Hâlâ hayatta kalmayı başarıyorum” oluyor. Ama komik tarafı, her yıl aynı şeyi yaşayıp yine de umut doluyuz.


Mesela, bu yılın başında aldığımız hedef listesi hâlâ duruyor. Diyete başlayacaktık, olmadı. Kitap okuyacaktık, üç sayfa okuduk, dördüncüde uyuyakaldık. Bir hobi edinecektik, ama hobi olarak sosyal medyada stalk yapmayı seçtik.


Yılbaşı Telaşı

Ve tabii ki Aralık’ın en komik tarafı: yılbaşı hazırlıkları. Evde oturup çekirdek çitlemek mi, yoksa dışarı çıkıp donarak eğlenmek mi? Bu sorunun cevabını kimse bulabilmiş değil. Ama şunu hepimiz biliyoruz: Saat 23:59’da bir umut patlaması yaşıyoruz. “Bu yıl çok farklı olacak!” diye bağırıyoruz. Tabii o sırada yüzümüzde patlayan konfetiden gözümüzü açabilirsek.


Sonuç: Her Şeye Rağmen Güzel

Aralık 2024, yine iyisiyle kötüsüyle bir yılın vedası. Belki her şey istediğimiz gibi olmadı ama şu anda bu yazıyı okuyorsanız, demek ki bir şekilde buraya kadar geldik. Ve bu bile kutlamaya değer bir şey, değil mi?

O zaman yeni yılın şerefine bir kahve daha koyun, eski anıları gülerek hatırlayın ve 2025 için hayal kurmaya başlayın. Çünkü biliyorsunuz, o da aynı şekilde geçecek!


2025 Geliyor, Hazır Mıyız? Umutlar Hazır, Planlar Karışık!

Ah, 2025 kapıda! Umutlar tavan yapmış, herkes yeni yıla bir tür sihirli çözüm paketi gibi bakıyor. Ama gelin itiraf edelim: Yeni yılın ilk saatinde ne oluyor? Milenyum dansı mı yapıyoruz? Hayır. Mutfağa koşup dolabın önünde "Kahvaltıya ne yapsak?" diye düşünüyoruz.

2025'ten beklentiler o kadar büyük ki, 2025’in kendisi panik atağa girmiş olabilir. "Ben sıradan bir yıl olacaktım ama insanlar benden dünyayı kurtarmamı bekliyor!" diye içten içe titriyordur. Hele 2024, devretmeden önce 2025'e şöyle bir bakıp, "Kolay gelsin, ben bittim!" demiştir kesin.

Herkesin dilek listesi uçuk: "Ekonomi düzelsin, kilo vereyim, Mars’a tatil köyü açılsın..." Oysa 2025 şöyle düşünüyor olabilir: "Yahu, bir güncellenmiş internet hızı, bir de bol bol kahveyle idare etseniz olmaz mı?"

Kısacası, 2025’ten aşırı beklentilere girmeden önce, biraz sakinleşip yeni yılın ilk sabahını güzel bir kahveyle karşılamak iyi fikir olabilir. Unutmayın, 2025 de sizin kadar bu yeni başlangıçtan korkuyor olabilir!




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar