Denizin Tuzuna Aşık Olan Kadın
Ben hep farklıydım. Farklı düşünen, farklı hisseden, farklı yaşayan biriydim. Dünyaya baktığımda gördüklerim, çoğu insanın gördüğünden farklıydı. Siz denizin mavisine âşıktınız; sonsuzluğunu, huzur veren dalga seslerini severdiniz. Oysa ben denizin tuzuna âşıktım. O yakıcı, sert, ama gerçek tadına...
Mavi size huzur verirdi belki, dinginlik sunardı. Bana ise tuz, hayatın gerçek yüzünü gösterirdi. Dalganın içindeki sarsıcı gücü, o yakıcı dokunuşu hissederdim. Herkesin sakin bir sahil akşamında denizi seyrettiği anlarda, ben suya dokunur, avucumda kalan tuzu hissetmeye çalışırdım. Çünkü tuz, hayatın kendisiydi; biraz acı, biraz yakıcı, ama bir o kadar da vazgeçilmezdi.
Farklı olmak kolay değildir. İnsanlar genellikle bir uyum, bir ortaklık arar. Aynı şeylere inanmayı, aynı şeylerden keyif almayı severler. Ama ben hiçbir zaman bu kalıplara sığamadım. Kalıpların dışına taşan bir yüreğim vardı. Başkalarının huzur bulduğu yerde, ben sorgulardım. Başkalarının kaçtığı yerde, ben kalırdım. Tuzun yanıcı dokunuşu beni korkutmazdı; aksine, ona daha da bağlanırdım. Çünkü hayatta gerçek olan ne varsa, biraz acıtırdı.
Denizin mavisine âşık olanlar, her şeyin sakin, huzurlu ve dingin olmasını isterdi. Ben ise dalgaların kıyıya çarptığında bıraktığı izlere bakardım. O izler bana, her şeyin bir bedeli olduğunu hatırlatırdı. Mavi, belki hayallerdi; ama tuz, gerçekti. Ve ben, hayallerden çok gerçekleri severdim.
Tuzun yakıcı dokunuşu bana kim olduğumu hatırlatırdı. İnsanların gözlerinden kaçan, yüzeyin altındaki derinliği görmeyi öğretti bana. Siz mavinin sonsuzluğunda kaybolmayı seçerken, ben tuzun derinliklerinde kendimi buldum. Tuz bana, acının da hayatın bir parçası olduğunu, ama o acının bizi biz yaptığını öğretti.
Deniz, her zaman mavi değildir. Kimi zaman karanlık, kimi zaman dalgalı, kimi zaman ise suskun ve gri olur. Ama tuz her zaman oradadır, sadık bir dost gibi. Tıpkı hayatın içindeki gerçekler gibi. İşte bu yüzden, denizin mavisine âşık olmadım. Çünkü maviyi herkes severdi. Ben ise tuzu seçtim, çünkü onda hayatın ham, işlenmemiş gerçekliğini buldum.
Belki de farklı olmanın bedeli budur. Dünyanın âşık olduğu maviden kaçıp, acıya sarılmak. Ama ben buna razıyım. Çünkü tuzun içinde bir güç var, bir direnç var. Ve ben bu dünyada farklı olmayı, bu direnci sevmeyi seçtim. Çünkü denizin tuzu, hayatın ta kendisi.
Yorumlar
Yorum Gönder