Bugün yine arabamın bakım günüydü. Telefonda nazik bir beyefendiyle görüştüm. Arabayı Seferihisar’dan Narlıdere’ye getirmem gerektiğini ve öncelik rica ettiğimi söyledim. Hava oldukça soğuk ve yağmurluydu. Aynı gün içinde otobüsle eve dönüp, tekrar Narlıdere’ye gitmek benim için büyük bir işkence olacaktı. Tedaviden yeni çıktığımı, bağışıklık sistemimin güçlü olmadığını ve çabuk yorulduğumu da ekledim. Karşımdaki kişi beni büyük bir sabır ve nezaketle dinledi, hızlı bir şekilde bakımı yapmaya çalışacaklarını ve öncelik vereceklerini söyledi.
Arabamı teslim ettikten sonra beni misafir ettiler. Beklerken beyefendiyle birkaç kez sohbet etme fırsatı buldum. Eşi de aynı zorluklardan geçmiş; bu yüzden durumuma olan anlayışı ve empatisi derinden etkiledi beni. İşinin yoğunluğuna rağmen her detayı titizlikle organize etmesi, o nazik yaklaşımı ve incelik dolu sözleri, bekleme sürecimi daha katlanılır kıldı.
O sırada kitabımı okudum, biraz bir şeyler karaladım. Zaman hızla geçti. O kadar kibar ve düşünceliydi ki, bu süreçte yalnızca bir müşteriden ibaret olmadığımı hissettirdi. İşlerin hızlanması, kolaylaşması bir yana, gösterdiği insani yaklaşım, üzerimde tarifsiz bir etki bıraktı.
Hayatın karmaşasında bazen küçük bir nezaket bile bir günü değiştirebiliyor. O gün, tüm soğuğa ve zorluğa rağmen, içimi ısıtan bir insanlık hikâyesine şahit oldum. Bu hikâyede bir müşteri ve bir çalışan değil, iki insan vardı. Ve bu, her şeyden daha değerliydi.
Yorumlar
Yorum Gönder