Biliyor musun, günümüzün en büyük süper gücü uçmak falan değil, tamamen gizlilik! Ciddiyim, artık X-ray gözlere ya da uçan arabalara ihtiyacımız yok. İnsan, sırlarını saklayabiliyorsa zaten yenilmez bir kahraman sayılır. Yani öyle bir çağdayız ki mutluluklarını ya da başarılarını paylaştığın anda direkt hedef tahtasına dönüşüyorsun. İnsanlar adeta "Aha, bu mutlu olmuş, hemen üzerine çullanmalıyız!" diye bir refleks geliştirmiş.

Düşünsene, Instagram’a mutlu bir fotoğraf koyuyorsun, altında 50 yorum: “Ne kadar güzelsin, ne kadar başarılısın.” Ama emin ol, o yorumları yazanların yarısı içinden “Ah keşke şu an düşse de keyfim yerine gelse,” diye geçiriyor. Paylaştığın her şey sanki bir açık davet gibi: “Hadi gelin, kıskanın, eleştirin, hatta biraz da arkamdan konuşun!”

O yüzden diyorum ki, mutluluğun formülü: Sessizlik. Sessiz sakin yaşa, başarılarınla övünmek yerine onları bir sır gibi sakla. Öyle bir gizem yarat ki insanlar senin mutlu olup olmadığını bile anlamasın. Bir gün bir başarı elde ettiğinde, “Aaa, bu ne zaman bu kadar başarılı oldu?” desinler. Bak, en büyük darbe bu. Çünkü insanlar senin üzerine konuşamadığında resmen rahatsız oluyor. “Bu mutlu ama neden söylemiyor? Neyi saklıyor? Allah Allah!” diye kafayı yiyorlar.

Ve tabii ki bu formülün bonusu şu: Hayatını gizli yaşayınca, kimse senin mutluluğuna çomak sokamıyor. Çünkü çomak sokacak bir şey bulamıyorlar. Öyle ya, başarılarını ve özel hayatını bir puzzle gibi dağıtıyorsun ama parçaların yerini bir tek sen biliyorsun. İnsanlar o puzzle’ı birleştirmeye çalışırken kendileri yoruluyor, sen arka planda kahveni yudumlayarak onları izliyorsun.

O yüzden, hayatta bir şeyleri saklamak, paylaşıp göz önüne sermekten çok daha büyük bir güç. Paylaşmadığın şeyleri kıskanamazlar, değil mi? İşte, günümüzün süper gücü: Göz önünde kaybolmak. Ne diyelim, Batman bile gizlice çalışıyordu, bir bildiği vardı herhalde!



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar